Üniversite tercih döneminde hangi bölümü seçeceğini bilmiyor musun? Karar vermeden önce dikkat etmen gereken noktaları birlikte keşfedelim.
Üniversite tercih dönemi geldi. Karar vermek kolay değil. Hangi bölümü seçmeliyim? Geleceğim için en doğru tercih hangisi?
Tercih listesi hazırlarken kafanı kurcalayan çok fazla şey olabilir. Puan mı öncelik olmalı, yoksa ilgi alanların mı? Ailen bir şey söylüyor, öğretmenin başka… Peki sen ne istiyorsun?
Bu yazıda, bölüm seçimi yaparken dikkat etmen gereken en önemli noktalara birlikte bakacağız. Yanlış karar verme korkusunu biraz olsun hafifletmek istiyorsan, okumaya devam et.
Bu soruyu kendine samimi bir şekilde sorman gerekiyor. Sırf puanın yetiyor diye bir bölümü seçmek, seni dört yıl boyunca istemediğin bir alanda tutabilir. Ya da herkes mühendislik yazıyor diye sen de yazmak zorunda değilsin.
İlgi alanlarını düşün. Neyi merak ediyorsun? Hangi konularla uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun? Bu soruların cevabı seni sana uygun bölümlere yönlendirebilir.
Bölüm seçimi, seni tanımakla başlar. Kendini tanımazsan, seçtiğin bölüm de sana ait olmaz.
İlgi alanı önemli ama bölümün sunduğu fırsatlar da öyle. O yüzden bölüm mezunları ne iş yapıyor, hangi alanlarda çalışabiliyor, iş bulma süreci nasıl ilerliyor gibi sorulara mutlaka göz at.
Bazı bölümler geniş yelpazede iş imkânı sunarken, bazıları daha kısıtlı olabilir. Ama unutma: Sadece “iş olanı var mı?” diye bakma. “Ben bu işi gerçekten yapmak ister miyim?” sorusu da en az o kadar önemli.
Gözünü kapat. O bölümde derse giriyorsun. Sunumlar yapıyorsun. Stajlara gidiyorsun. Mezun olmuşsun ve artık çalışıyorsun. Bu senaryo seni heyecanlandırıyor mu, yoksa sıkıyor mu?
Kendini o bölümün içinde hayal etmek, karar sürecinde çok yardımcı olur. Bu bölüm seni besler mi? Geliştirir mi? Yoksa sadece diploma almak için mi okuyacaksın?
Ders içeriklerine, staj zorunluluklarına, etkinliklerine bir göz at. Gerçekten sana hitap ediyor mu?
Tercih döneminde en sık yapılan hatalardan biri de şu: “Puanım yüksek, bu bölümü yazayım, yoksa boşa gider…”
Oysa puan, sadece bir araçtır. Hayatını şekillendirecek olan şey, o puanla yazdığın tercihlerdir. Sırf puanın tutuyor diye istemediğin bir bölüm yazmak, seni mutsuz edebilir.
Puanına değil, kendine ve geleceğine yatırım yap. Üniversite tercihi, başkalarının gurur duyması için değil, senin mutlu olman için yapılmalı.
Aileni, öğretmenlerini, çevreni dinle. Ama son kararı sen ver. Bu senin hayatın. Sen okuyacaksın, sen mezun olacaksın, sen çalışacaksın.
Bazen iyi niyetle yapılan yönlendirmeler, senin hayallerini gölgede bırakabilir. Ailen “şurada okursan atanırsın” diyebilir. Ya da “şu bölüm daha garanti” diyebilir. Ama sen istemediğin bir şeyi yaparsan, uzun vadede o garanti iş bile seni tatmin etmez.
Saygıyla dinle, akıllıca değerlendir, son noktayı kendin koy.
Bölüm seçimi, hayatının en önemli kararlarından biri olabilir. Ama geri dönülmez bir yol değildir.
Bugün doğru hissettiren bir karar, yarın seni bambaşka bir yere taşıyabilir.
Kendine sorular sormaktan çekinme. Araştırmaktan yorulma.
Unutma, bu senin yolun. Kime göre doğru olduğu değil, sana göre doğru olması önemli.
Tercih dönemi bir yarış değil, yön bulma sürecidir.
Yolun açık olsun!
İstanbul Gelişim Üniversitesi öğrencileri bilimsel ve teknolojik gelişmelere açık, her alanda kendine güvenen, çalışacağı sektöre göre ekip çalışmasına, etik değerlere ve problem çözme becerisine sahip eleştirel düşünme yeteneği kazanmış gençlerdir. Aynı zamanda alanında lider olmayı hedefleyen, proaktif davranışları benimsemiş, Gelişimli olmanın ayrıcalıklı dünyasını keşfedip dünyaya alternatif bakış açılarını kazandırmaya çalışan, toplumsal sorumluluk bilinci ile donatılmış, geleceğe ümit, azim ve inançla bakan özgün bireylerdir.